İSTANBUL (İGFA) – Allianz Trade bu dal raporunda Türkiye’de İnşaat Sektörü’nü ayrıntılı olarak ele aldı. Raporda Türkiye’de inşaat kesiminin gelişiminde güçlü istikametleri ortasında kentleşme ve nüfus artışı nedeniyle yüksek talep, altyapı geliştirmelerine yönelik artan yatırımlar, sürdürülebilir ve yeşil inşaata yönelik artan ilgi, akıllı kentler konsepti üzerine artan çalışmaların inşaat alanında ilerlemeyi zorlayıcı tesiri gösterildi.
Türkiye’de inşaat bölümünü de ele alan rapora nazaran büyük kentlerde konut projelerinde gözle görülür bir artış yaşandı.
Özellikle kentleşmenin sürat kazandığı bölgelerde konut talebinin yüksek olduğuna değinilen raporda yerli ve yabancı yatırımcıların, konut kesimindeki potansiyeli kıymetlendirerek çeşitli projelere odaklandığına yer verildi.
Allianz Trade Krediler Genel Müdür Yardımcısı Altuğ Karagöz, global ekonomik dalgalanmaların tesiriyle gereç fiyatlarında dalgalanmalar yaşandığını bunun da inşaat maliyetlerinde artışa neden olduğuna dikkat çekti. “Tedarik zinciri problemleri, gereç arzındaki belirsizlikleri ne yazık ki daha da derinleştirdi” diyen Karagöz, “İnşaat dalı, proje idaresinde aktifliği artırmak ve kusur oranlarını minimize etmek emeliyle Building Information Modeling (BIM) üzere dijitalleşme araçlarına yöneldi. BIM, projelerin daha evvel hiç olmadığı kadar detaylı bir halde planlanmasına ve yönetilmesine imkan tanıdı. Yüksek süratli tren çizgileri, otoyollar, güç santralleri ve su idaresi projeleri üzere altyapı projelerine yapılan yatırımlar, ülkenin genel kalkınmasına kıymetli katkılar sağladı. Ayrıyeten kamu-özel kesim iş birlikleri, büyük ölçekli altyapı projelerinin finansmanını ve uygulanmasını kolaylaştırırken çevresel sürdürülebilirlik odaklı yeşil inşaat projeleri, kesimdeki geleceği şekillendirmeye devam ediyor. Güç verimliliği ve atık idaresi mevzularındaki yenilikçi uygulamalar, etraf dostu binaların inşasını teşvik ediyor.” diye konuştu.
TEKNOLOJİYE AHENK SAĞLAMAK REKABETTE GALİBİYET GETİRİR
Türkiye’de inşaat bölümü önündeki en büyük manilerden biri olan nitelikli iş gücü eksikliği bir evvelki Allianz Trade kesim raporunda olduğu üzere yerini korudu. 2024 yılı raporunda da kesimde uzmanlık gerektiren projelerde nitelikli iş gücü yetersizliği ile karşılaşıldığına, mesleksel eğitim ve gelişim programlarına daha fazla odaklanılması gerektiğine yer verildi. Raporda yer verilen kıymetli başlıklardan biri de süratle değişen teknolojiye ahenk sağlamak oldu. Bölümün rekabet avantajını sürdürebilmesi için kritik bir kıymete sahip teknolojide gelişim çatısı altında dijitalleşme ve otomasyonun, inşaat firmalarının verimliliğini artıracağı vurgulandı.
FED TESİRİYLE BEKLENTİLER OLUMLU YÖNDE
Raporda, bilhassa FED’in sıkı para siyasetindeki kararlı duruşunun, gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı zorlukları artırdığına, bu ülkelerin, global iktisattaki kayıplarla birlikte artan borçlanma maliyetleri ve sermaye çıkışlarıyla başa çıkmak zorunda olduklarına dikkat çekildi. Bu zorlukların, ilgili ülkelerin kalkınma süreçlerine verdiği ziyana vurgu yapılırken Türkiye’de ise cari yılda FED’in beklenen gevşemesiyle birlikte başka misal ülkelerde olduğu üzere beklentilerin müspet taraflı olduğu belirtildi. Öbür taraftan raporda, geçtiğimiz çeyrek devirde enflasyonla gayret için yüksek faiz artışlarına ek olarak düşük kur siyasetinin ve genişletici maliye siyasetinin terk edilmesinin, Aralık 2021’de başlanan TL Dönüşümlü Kur Muhafazalı Mevduat (KKM) uygulamasından vazgeçilmesini öne çıkardığından da kelam ediliyor. Bu adımların, iktisatta “rasyonel siyasetlere dönüşün sürat kazandığı” biçiminde değerlendirildiği de raporda bulunan yorumlar ortasında.